Maji Art Gallery’nin yedi farklı sanatçının içerisinde yer aldığı “Manifesto: Panta Rhei” isimli karma sergisi galerinin diğer sergilerine paralel olarak Nişantaşı’nda devam ediyor.
“Her şey akar” anlamına gelen “Panta Rhei” Herakleitos’un değişim felsefesini temsil ediyor ve bu ifade sürekli bir hareketi, akışı ve dönüşümü anlatıyor. İşte Maji Art Gallery’de devam eden ve ismini bu ifadeden alan bu anlamlı sergi de değişimin sanattaki izlerini keşfetmeye adanmış durumda. Ali İrgin, Barış Cihanoğlu, Hüseyin Kuşataner, İlke Kutlay, Nur Aydın Evrensel, Yalçın Bilgin ve Zeynep Yazıcı’dan oluşan yedi farklı sanatçının eserleri; zamanın, mekânın, düşüncenin ve ruhun nasıl sürekli bir evrim geçirdiğini gözler önüne seriyor.
İZLEYİCİ DÜŞÜNSEL VE DUYGUSAL BİR YOLCULUĞA DAVET EDİLİYOR
Sergide yer alan sanatçılar, farklı teknikler ve stillerle, her bir eserde değişimin ve evrimin izlerini işleyerek sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Soyut resimlerden figüratif çalışmalara kadar her bir eser, izleyiciyi sadece gözlemlemeye değil, aynı zamanda düşünsel ve duygusal bir yolculuğa davet ediyor. Bu karma sergide sanat kavramı, sadece bir yansıma değil aynı zamanda değişimin kendisinin bir parçası oluyor.
TEKRAR TEKRAR HATIRLATIYOR
Tüm bunlara atıfta bulunan bu sergi, dışsal dünyanın değişimlerinin yanı sıra, izleyicinin içsel değişimini de keşfetmesine olanak tanıyor. “Panta Rhei”, hem bir söz hem de serginin ismi olarak; her şeyin sürekli bir akış içinde olduğunu ve bu akışın, her an yeniden şekillendiğini tekrar tekrar hatırlatıyor. Bu sergiyle birlikte, değişimin sadece gözlemlerle değil, yaşanan deneyimlerle de şekillendiğinin altı bir kez daha çiziliyor.